Wednesday, 19 November 2008

Le facteur

Wednesday, 26 December 2007

Hacidakis, Moustaki, Yannatou, Raning pleasure, Xilouris

Uzun süredir Manos Hacidakis dinliyorum. Amcamla Jorj Baba'nın "le facteur" şarkısı sayesinde tanışma olanağı bulmuştum manen. Daha sonraki sondajlarım, beni başlıktaki adamlara ve "rainig pleasure"a götürdü.
Hepsini vakit buldukça yazmak isterim ancak "Le Facteur" ya da "O ταχυδρόμος" ya dahi "O tahidromos" ya da dahi "postacı"nın en sağlam yorumunun bir buçuk dakikalık bir kaydını bulduğum için mutlu olduğumdan yazıyorum bu yazıyı.
Söyleyen amcamın adı xilouris (hiluris de olur... ne bileyim artık iyice karıştırmaya başladım...)
Diğer şarkılarından anladığım kadarıyla bizim "Ferdi tayfur" tarzı bir adamımıza denk düşecek ancak şu aşağıdaki yorumu, Girit ağzıyla söyleyişi, yıllardır Jorj Baba'dan fransızca ve daha sonra Yavina Sannatou'dan yunanca dinlediğim yorumların tamamına giydirir durumda.
http://youtube.com/watch?v=TV6EYmhHn0E

Fransızca sözleri arayıp bulmak kolay, yunanca sözler için kıyağımı da geçeyim:
Ο ταχυδρόμος πέθανε
Μουσική/ Στίχοι: Χατζιδάκις


Κι ήταν παιδί στα δεκαεφτά | 2x
που τώρα έχει πετάξει | 2x

Ποιος θα σου φέρει, αγάπη μου | 2x
το γράμμα που ?χω τάξει | 2x

Και σαν πουλί που πέταξε
η πικραμένη του ζωή
Πέταξε, πάει και τού ?φυγε
η δροσερή, η δροσερή πνοή

Ποιος θα σου δώσει, αγάπη μου | 2x
το τελευταίο φιλί μου | 2x

Ο ταχυδρόμος πέθανε στα δεκαεφτά του χρόνια
κι ήταν αυτός η αγάπη μου, -ου, -ου, -ου, -ου, -ου
Η κουρασμένη του σκιά τώρα πετά στα κλώνια
Φέρνει δροσιά στe αηδόνια, α, α, α, α, α

Ποιος θα σου δείξει, αγάπη μου
πού είναι του ονείρου ο δρόμος
Αφού πεθάναμε μαζί
εγώ κι ο ταχυδρόμος

Tuesday, 6 November 2007

Adminiature - Yeni nesil AJAX tabanlı MySQL veritabanı yönetim aracı

Adminiature aracının ilk sürümünü görücüye çıkardım.
Tamamen açık kaynaklı bir uygulama olan Adminiature, ajax tabanlı, hafif ve hızlı bir MySQL yönetim aracı.
http://adminiature.chesssoft.net

Monday, 29 October 2007

Yapma Orhan Abi!

Bir turnuva sırasında Yakup Bayram, Burak Miyak ve (rahmetli) Halil Başören aynı odada kalıyorlar.
Bir sabah uyandıklarında Yakup: Biri uykusunda konuşuyordu gece.. Herhalde sen konuşuyordun Halil...
Halil: Yapma yahu! Ne diyordum?
Yakup: Vallahi tam anlayamadım ama "Yapma Orhan Abi" deyip duruyordun sanırım...
Halil: "Yok abi, ben uykumda konuşmam."

Ertesi sabah... Yakup: Halil, dün gece konuşanı buldum. Sen değilmişsin, Burak'mış.
Halil (rahatlamış bir şekilde) : Ne diyordu?
Yakup: Şöyle diyordu: "Yapma çocuğa Orhan Abi!"

Satrançta herkesi nasıl yenebilirsiniz?

Satrançta kazanmak aslında çok kolaydır. Hatta bazı durumlarda, cevval ve mahir bir büyükustayı yenmek için ik tanık yeterlidir. İşte Büyük Üstat Abdullah Sözen'den (BÜAS) bir tarif:
Siyahlarla oynuyorsunuz ve rakibinizin 1.e4 oyuncusu olduğunu biliyorsunuz. Zaferinize tanıklık edecek iki kişiyi de alarak turnuva salonuna vasıl oldunuz ve tur başladı, ilk hamleler aşağıdaki gibi oldu:



Bu hamlelerden sonra rakip 3.Ac3 oynamak üzere b1'deki atı tutuyor ve bu sırada...
Bir saniye beyefendi... Siz demin şahı tutttunuz. Lütfen şahı oynayın!
Tabii rakip itiraz ediyor. Hakem çağırıyorsunuz ve "haklı" isteğinizi dile getiriyorsunuz:
"Şahı tuttu; oynasın!"
Yanınızda getirdiğiniz tanıklar da tam olarak bu noktada devreye giriyor: "Evet evet.. Biz de gördük. Şahı tuttu, sonra bırakıp atla hamle yapmak istedi."
Hakem, tanıklığa da dayanarak rakipten şahı oynamasını istiyor. Tek legal hamle 3.Şe2 vee..
3... Ve4 mat!

Turnuva oynamaya nasıl başladım?

Yıl 1989. Yaşamımda ilk kez bir turnuvaya katılmışım ve ilk tur. Rakip Aptullah Kasapoğlu... 1800 küsurat UKD'si var. 1800 küsurat o vakitler benim için rakibin "yüksek oyuncu" olduğu anlamına geliyor. Oyuna başlıyoruz ve 30 hamle kadar oynuyoruz.
Turnuva salonuna oyun sessizliği çökmüş. Satranç saatlerinin tik-takları ve arada bir öksüren bir oyuncunun çıkarttığı ses olmasa, insan sağır olduğunu düşünebilir.
Partinin muayyen bir yerinde, boru gibi sesim, sessizliği deliyor: "beraberlik öneriyorum!"
Salondaki tüm oyuncular bana doğru dönerek aynı anda yanıtlıyorlar: "Kabul ediyoruz!"
Heyhat, yalnız rakip kabul etmiyor ve on hamle kadar sonra terk ediyorum!

Wednesday, 24 October 2007

Gutsy Gibbon İzlenimleri -2

Birkaç gündür Kubuntu 7.10 (Gutsy Gibbon) kullanıyordum ve herhalde kalan tek sıkıntım, sistem biraz boş kaldıktan sonra, herhangi bir uygulama çalıştırmaya kalktığım andan itibaren, sabit sürücümün acayip sesler çıkarmaya başlaması ve sistemin neredeyse donup kalma aşamasına gelmesiydi.

Önce Nvidia sürücülerinden şüphelendim. Kaldırdım, değiştirdim ancak "bana mısın" demedi.
Daha sonra benim için gereksiz hizmetleri kapattım, ancak bu da işe yaramadı.
Son bir ümitle Gnome pencere yöneticisini -yani pratikte Ubuntu- kurdum ve sihirli bir değnekle dokunulmuşcasına pırıl pırıl çalışmaya başladı herşey.

Buradan KDE geliştiricilerine sesleniyorum: Yakında "KDE için sistem gereksinimleri alt tarafı Micro$~ Vista ile aynıdır." diyeceksiniz ve o masaüstünü geliştiricilerinden başka kullanan kalmayacak diye endişeleniyorum.